BOLD ANALİZ – CHP kurmaylarının ‘doğal Cumhurbaşkanı adayımız’ dediği Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim stratejisi muhafazakar seçmeni kazanma üzerine kuruldu.
ROBOSKİ’YE DE GİDİYOR, HARBİYELİLERİ DE AĞIRLIYOR
CHP logosundan daha çok ‘Milletin Sesi’ sloganı altında konuşan Kılıçdaroğlu, toplumun her kesimine sıcak mesajlar veriyor. Savaş uçaklarının bombaladığı ve 34 sivilin öldüğü Roboski’ye giden Kılıçdaroğlu, önce müebbet alan sonra Yargıtay tarafından tahliye edilen Harbiyeli öğrencileri makamında ağırlamaktan geri durmuyor. Toplum vicdanında derin yaralar açan KHK’lılarla ilgili de ‘çözüm’ mesajları veren Kılıçdaroğlu, öğrencilerin kredi borçları, emekli maaşlarına zam konusunda AKP iktidarını adım atmaya zorlamasıyla artı puan topluyor.
“BİZ, BAŞÖRTÜSÜNÜ TÜRKİYE’NİN BİR NUMARALI SORUNU HALİNE GETİRDİK”
Erdoğan’ın yıllarca siyaseten ‘ekmeğini yediği’ sorun alanlarıyla birer birer yüzleşen Kılıçdaroğlu, partisinin üye katılım toplantısında AKP tabanına yönelik mesajlar verdi. Kılıçdaroğlu, “Biz bir dönem başörtüsünü Türkiye’nin bir numaralı sorunu haline getirdik” sözleriyle CHP’yi eleştirdi.
ADAYLIKLA İLGİLİ SİNYALLER OLARAK YORUMLANDI
Erdoğan’ın başbakan olmadan önce kullandığı ‘yüzük’ metaforuna benzer açıklama yapan Kılıçdaroğlu’nun, vatandaşın derdinden anlayan bir lider imajı verme gayretinde olduğu görülüyor. Kılıçdaroğlu, “Ben 7 çocuklu bir aileden geliyorum. Rahmetli annem ve bugün en büyüğümüz olan ablam okuma-yazma bilmezdi. 7 kardeşten üniversiteye giden sadece benim. Halktan birisiyim, sizden birisiyim. Aristokrat bir aileden gelmiyorum.” diyerek Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda da net sinyaller veriyor.
“MÜTEVAZI YAŞAMAYI SEVERİM”
Lüks içinde yaşayanlarla evine ekmek bulamayanlar arasında köprü kurmayı vaat eden Kılıçdaroğlu, milli görüş çizgisinin savunduğu eşit gelir dağılımını sağlama sözü veriyor. Kılıçdaroğlu aynı konuşmanın devamında “3 evladım var. Bir ucundan ekmeğini tutmuş çalışıyorlar. Mütevazı yaşamayı severim. Farklı görüşlerden ve kimliklerden çok sayıda arkadaşım vardır. Hepsiyle de konuşurum. Fakirin hakkını korumak zorundaydım. Eğer bir çocuk yatağa aç giriyorsa sizin rahat etmemeniz lazım. Bir çocuk açsa aslında hepimiz açız. Böyle baktım… Büyük haksızlıklar oldu, evet. Dünya siyaset tarihinin en büyük adalet yürüyüşünü yaptım. Toplumun dikkatini çekmek zorundaydım.” diyerek Türkiye’nin en büyük sorunu haline gelen adaletsizliğe çözüm vaat ediyor.
“HAKLIYSANIZ HİÇBİR TEHDİT SİZİ ETKİLEMEZ”
Erdoğan’ın “Biz bu yola kefenimizle çıktık” söylemini hatırlatan ifadeler kullanan Kılıçdaroğlu, “Siyaset yaptığım yerlerde tehditler aldım. Terör örgütünün silahlı saldırısına da uğradım, bir asker şehit düştü. Linç girişiminde bulundular, göğsüme bir kurşun mermisi fırlattılar. Haklıysanız hiçbir tehdit sizi etkilemez. Ben bu davaya böyle inandım.” mesajıyla dindar kesimi etkilemeye çalışıyor.
“HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR”
Şanlıurfa’da eşi ve çocukları öldürülen Emine Şenyaşar’ın mağduriyetini dile getiren Kılıçdaroğlu, “Düne kadar kızdığımız insanlar haksızlığa uğrarsa onlar için de adalet istemeyi unutmayın. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Emine Şenyaşar’ın çocukları ve eşi öldürüldü. Bu kadın sadece adalet istiyor. Bildiği tek Türkçe kelime, adalet.” AKP seçmeninin gönlüne hitap ediyor.