BOLD – Pandeminin ardından hızlı ekonomik toparlanmayla gelen yüksek enflasyon sonrası ABD Merkez Bankası (Fed), Mart ayında varlık alım operasyonunu tamamlayarak faiz artışlarına başladı.
ABD’de enflasyon haziranda yıllık yüzde 9,1 ile Kasım 1981’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.
Fed, son toplantısında politika faizini 75 baz puan artışla yüzde 2,25 – 2,50 seviyesine çıkardı.
Böylece Temmuz toplantısında Fed, beklentilere paralel bir faiz artışına gitti. Haziran ve temmuz toplantısında yapılan 150 baz puanlık faiz artışı 1980’lerin başından bu yana en sert sıkılaşma hamlesi olarak kaydedildi.
Bankadan yapılan açıklamada kararın oy birliğiyle alındığı belirtildi.
Cumhuriyet’teki habere göre, son harcama ve üretim göstergelerinin yumuşadığı belirtilen açıklamada, bununla birlikte son aylarda istihdam kazanımlarının güçlü olduğu ve işsizlik oranının düşük kaldığı aktarıldı.
Açıklamada, “Enflasyon, salgınla ilgili arz ve talep dengesizliklerini, yüksek gıda ve enerji fiyatlarını ve daha geniş fiyat baskılarını yansıtarak yüksek kalmaya devam ediyor” ifadesi kullanıldı.
Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşın insani ve ekonomik zorluklara neden olduğu yinelenen açıklamada, savaş ve ilgili gelişmelerin enflasyon üzerinde ek yukarı yönlü baskı yarattığı ve küresel ekonomik faaliyet üzerinde baskı oluşturduğu kaydedildi.
BİLANÇO DARALTILMAYA DEVAM EDECEK
Açıklamada, Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) enflasyon risklerine karşı son derece dikkatli olduğu vurgulanarak, maksimum istihdam ve uzun vadede yüzde 2 oranında enflasyonun hedeflendiği bildirildi.
Fed’in açıklamasında, söz konusu hedeflerin desteklenmesi için federal fon oranının yüzde 2,25-2,50 aralığına yükseltilmesine karar verildiği ve devam eden artışların uygun olacağının tahmin edildiği belirtildi.
Bankanın bilançosunu planlandığı gibi küçültmeye devam edeceğine de değinilen açıklamada, enflasyonun yüzde 2 hedefine çekilmesinde kararlı olduğu aktarıldı.
Açıklamada, para politikasının uygun duruşu değerlendirilirken ekonomik görünüme yönelik bilgilerin etkilerinin izlenmeye devam edileceği, hedeflere ulaşmasını engelleyebilecek risklerin ortaya çıkması halinde para politikası duruşunun uygun şekilde ayarlanmaya hazır olunacağı kaydedildi.