BOLD – İsveç, Türkiye ve Finlandiya ile birlikte imzaladıkları 3’lü mutabakat metninin ardından ülkedeki sığınmacılar için güvence verdi.
İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde, “Terör faaliyeti olduğu yönünde delil olmadıkça hiçbir iadeye razı olmayacağız” diye konuştu. İsveç Başbakanı da “Biz İsveç hukukuna göre hareket ediyoruz ve eğer terörist faaliyetlere karışmazsanız kaygı duymanıza gerek yok” dedi.
Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyeliğinin önündeki itirazını çekmesi ve bunun için 3 ülke arasında mutabakat metni imzalanmıştı. İsveç’te hükümet Türkiye ile varılan anlaşmayı memnuniyetle karşılarken, muhalefet ise anlaşmayı sert bir dille eleştiriyor.
İsveç’in iktidardaki Sosyal Demokrat Partisi üyesi Dışişleri Bakanı Ann Linde, ülkesinin Türkiye’nin terör gruplarıyla ilgili kaygılarını ciddiye aldığını söyledi. Türkiye, İsveç’in NATO üyeliğine karşı, bu ülkedeki PKK, YPG ve Ankara’nın 2016’daki darbe girişiminin sorumlusu olarak gördüğü Gülen yapılanması varlığı ve faaliyetlerini gerekçe göstererek veto yetkisini kullanmaktan söz ediyordu.
SURİYE’NİN KUZEYDOĞUSUNDAKİ KÜRTLER’E YARDIM DEVAM EDECEK
Linde, ”İnsanların demokratik haklarında herhangi bir değişiklik yapmayacaklarını, ama terör faaliyetlerinin ciddi bir şekilde cezai soruşturma konusu olacağını” söyledi. İsveçli bakan, “Teröristler için bir sığınak olamayız. İsveç ve Finlandiya’nın bu örgütlerin Türkiye’nin güvenliği için tehdit oluşturacak faaliyetlerini, ya da Türkiye’nin güvenliğini doğrudan tehdit edecek herhangi bir şeyi desteklemeyeceği konusunda anlaşmaya vardık” dedi.
Linde, aslında bugün de Türkiye’ye dönük herhangi bir güvenlik tehdidine destek vermediklerini söyledi. İsveçli bakan, öte yandan, ülkesinin Suriye’nin kuzeydoğusundaki Kürtler’e insani yardımlarının devam edeceğini de belirtti.
ERDOĞAN’A BOYUN EĞMEDİK
İsveç gazetesi Aftonbladet’e açıklamalarda bulunan Linde, “(Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan’a boyun eğmedik” dedi. İsveçli Bakan, “Terör faaliyeti olduğu yönünde delil olmadıkça hiçbir iadeye razı olmayacağız” diye konuştu. Linde “Kürtler açısından insan haklarının ya da demokratik haklarının risk altında olduğunu düşünmelerini gerektirecek bir sebep yok” dedi.
Linde, İsveç radyosuna yaptığı açıklamada da “İnsanların sahip olduğu demokratik hakları değiştirmeyeceğiz ama öte yandan terör faaliyetlerinin farklı kısımlarını suça konu etmede belirgin sertleştirmelere gidilecek” diye konuştu. Linde, İsveç’in teröristlerin sığındığı bir ülke olmaması gerektiğini söyledi.
İSVEÇ BAŞBAKANI: İSVEÇ HUKUKUNA GÖRE HAREKET EDİYORUZ, KAYGI DUYMANIZA GEREK YOK
İsveç Başbakanı Magdalena Andersson anlaşmayı övgüyle karşılarken “çok yapıcı” ifadesini kullandı, ancak uzlaşmaya varılırken hangi tarafın daha fazla ödün verdiği sorularını yanıtsız bıraktı. Kamu yayıncısı SVT’de yayımlanan açıklamasında Türkiye’nin sınır dışı talepleriyle ilgili kaygıları gidermeye çalışırken de “Biz İsveç hukukuna göre hareket ediyoruz ve eğer terörist faaliyetlere karışmazsanız kaygı duymanıza gerek yok” dedi.
Andersson, İsveç vatandaşlarının iade edilmesinin asla söz konusu olmayacağını söyledi. Ancak İsveç Başbakanı, uzlaşmaya varılırken hangi tarafın daha fazla ödün verdiği sorularını yanıtsız bıraktı.
İsveç’in önde gelen yayın organlarından Dagens Nyheter, PKK’yla bağlantılı kişilerin NATO anlaşmasının ardından Türkiye’ye iade edilme riskiyle karşı karşıya olduklarını yazdı. Gazete, İsveç Güvenlik Servisi’nin elinde Türkiye’ye iade edilme ihtimali olan 12’den fazla kişinin isminin yer aldığı bir liste bulunduğunu duyurdu.
SOL PARTİ: MASADAKİ KARTLARI GÖRMEMİZ LAZIM
Üçlü anlaşmaya İsveç’te Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin azınlık hükümetine dışarıdan destek veren iki siyasi partiden ve bağımsız Kürt milletvekili Amineh Kakabaveh’den ise tepki var.
Sol Parti lideri Nooshi Dadgostar Twitter hesabından yaptığı açıklamada “İsveç güvenlik politikasını despot Erdoğan’ın ellerine bırakmanın tehlikeleri konusunda daha önce uyarıda bulunduk. Ancak hükümet bunun olacağını reddetti. Şimdi masadaki kartları görmemiz lazım. İsveç, Suriye’ye karşı saldırganlık savaşında Türkiye’yi silahlandıracak mı? Hangi rejim muhalifleri iade edilecek?” ifadelerini kullandı.
DİKTATÖRLE MÜZAKERE ETMEK İSVEÇ İÇİN KARA BİR GÜN
İsveç’te hükümetin güvenoyu almasında kilit rol oynayan bağımsız milletvekili Amineh Kakabaveh, anlaşmaya tepki gösterdi ve Dışişleri Bakanı Linde aleyhine güven oyu kullanma ihtimalini gündeme getirdi. İran doğumlu, Kürt asıllı İsveçli Kakabaveh, SVT’ye şunları söyledi: “’İfade özgürlüğüne, azınlık ve kadın haklarına saygı göstermeyen İslamcı diktatörlükle müzakere ediyor olmamız İsveç siyasi tarihi için kara bir gün. Siyasi çıkarlar için Kürtleri kurban ediyoruz. NATO üyeliği için neden Kürtler kurban ediliyor? Neden İsveç Erdoğan’a boyun eğiyor?” Kakabaveh, Türkiye’yle varılan anlaşmayı utanç verici olarak niteledi ve dışişleri bakanı hakkında gensoru girişimlerine diğer partilerin de destek vermelerini umduğunu söyledi. Sol Parti lideri Nooshi Dadgostar ise gensoru veya güven oylaması konusuna değinmedi.
YEŞİLLER: DIŞİŞLERİ BAKANI KOMİSYON’DA SORULARI YANITLAMALI
Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Märta Stenevi de Dışişleri Bakanı Linde’den meclis dış ilişkiler komisyonunda mutabakatın içeriğini açıklamasını ve konuyla ilgili soruları yanıtlamasını istedi. Stenevi Twitter üzerinden yaptığı açıklamada silah ihracatları ve iade edilecek kişiler konusunda endişe verici değişikliklerin söz konusu olduğunu belirtti.
TÜRKİYE, S400 GÜNAHLARINI AFFETİRMENİN PEŞİNDE
Anlaşma İsveç basınında da geniş yer buldu.
Dagenb Nytheter gazetesi yazarlarından Nathan Shachar, İsveç’in Türkiye’ye sunacak pek fazla bir şeyi olmadığını savunurken, Türkiye’nin asıl amacının ABD’den ödün ve çıkar sağlamak olduğunu öne sürdü. Shachar “Türkiye’nin NATO’nun uyarılarına karşın S-400 satın almış olmasının günahlarını affettirme peşinde olduğunu”, bunun için de İsveç’in NATO üyeliğini geçici bir silah olarak kullandığını söyledi.
Expressen yazarlarından Magnus Falkehed, İsveç’in ruhunu Erdoğan’a satmadığı ve hükümetin bir miktar küçük düşürülmeyi hazmedebileceğini gösterdiği görüşünü dile getirdi ve şöyle devam etti:
“Dünyanın en büyük askeri ittifakına üyeliğin maliyeti… Erdoğan’ın gözüne girmek amacıyla iki sayfalık bir belgede yazılıysa…bu iki sayfanın tarihin çöplüğüne atılacağını ummaktan başka çaremiz yok.”
TÜRKİYE İSVEÇ’TEN 21 KİŞİYİ İSTİYOR
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ dün yaptığı açıklamada Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’dan 33 terör zanlısının iadesi için yeniden talepte bulunacağını söylemişti. Bozdağ “Onlara ayrıca bir yazı yazarak bu mutabakat çerçevesinde verdikleri sözlerin gereği, hem Finlandiya’da altı PKK’lı, altı FETÖ’cü terörist, İsveç’te ise 10 FETÖ’cü, 11 PKK’lı teröristin dosyaları, ilgili ülkelerin Adalet Bakanlıklarında bekliyor. Şimdi bu mutabakattan sonra biz de Adalet Bakanlığı olarak bunların iadesi hususunu yeniden kendilerine yazacağız ve hatırlatacağız” diye konuşmuştu. İsveç medyasında Mayıs ayında çıkan haberlerde Türkiye’nin istediği kişiler arasında Amineh Kakabaveh’in de olduğu ileri sürülmüş ancak bu iddia doğrulanmamıştı.