Medya
MİT’in anlatıldığı dizinin fragmanında siyah Trasporter ile insan kaçırma sahnesi kullanıldı


TRT’nin MİT’i anlattığı yeni dizi ‘Teşkilat’ın fragmanında siyah Transpoter ile adam kaçırma sahnesine yer verilmesi dikkat çekti. Fragmanda yer alan replikler de şimdiden tartışma konusu oldu.
BOLD – 15 Temmuz’un ardından zaman zaman gündeme gelen adam kaçırmalar, bu sefer TRT’nin Milli İstihbarat Teşkilatını (MİT) anlattığı yeni dizinin fragmanında yer aldı.
TRT’nin ‘Teşkilat’ dizisinin fragmanı yayınlandı. Dizi için MİT’in yeni külliyesinin plato olarak kullanılması, ayrıca yayınlanan fragmanda yer alan siyah transporterle adam kaçırma, uçak düşürme, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar tarafından üretilen SİHA’lar dikkatleri çekti.
ADAM KAÇIRMA SAHNESİ SOSYAL MEDYADA
Fragmanda 15 Temmuz’un sonrasında çok sayıda kişinin zorla kaçırıldığı araç olarak bilinen siyah bir transporterin yer alması ve o araçla adam kaçırılması sosyal medya takipçilerinin dikkatinden kaçmadı. Eski AKP milletvekili ve DEVA Partisi Kurucusu Ahmey Faruk Ünal da sosyal medya hesabından dizinin fragmanında siyah transporter ile birisinin kaçırıldığını yazdı.
TRT 1'in yeni dizisi #Teşkilat ın fragmanında siyah transporter ile kaçırılan birisi görülüyor!
pic.twitter.com/44OHZMmDhf— Ahmet Faruk Ünsal (@afunsal02) February 26, 2021
Kronos’ta yer alan habere göre Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından desteklenen Teşkilat dizisi 7 Mart Pazar günü TRT 1’de izleyici ile buluşacak. Başrollerinde Çağlar Ertuğrul, Deniz Baysal Yurtçu, Mesut Akusta, Ezgi Eyüboğlu, Ezgi Şenler gibi isimlerin yer aldığı dizinin tanıtım fragmanı yayınlandı.
MİT’İN KALESİ FİLM SETİ OLDU
Dizide MİT’in ‘kale’ olarak isimlendirilen Ankara’daki yeni yerleşkesi film seti olarak kullanıldı. Fragmandaki sahneler kadar, kullanılan replikler de dikkat çekti. Operasyon merkezindeki sahnede ekrandaki fotoğraflarda yer alan insanlar için “Bu arkadaşların hepsi bu sabah bir uçak kazasında öldü” denilirken, “Devlet öl der ölürsün, yaşa der yaşarsın” diyaloğu dikkat çekti. Arka seslerde ise “Bazı kahramanlar vardır siz onları bilmezsiniz, onlar da kendini bilmez” ifadeleri yer alıyor.
Ankara’da uzun zamandır ilk kez bu büyüklükte bir prodüksiyonla dizi çekildiği öne sürülürken, dizinin stoklu ilerlediği ve bir kaç bölümünün önceden çekildiği belirtiliyor. Kod adı Teşkilat olan yeni dizinin, değişen ismini Gazeteci Birsen Altuntaş ‘Ankara’ olarak duyurdu.
Bunlar da ilgini çekebilir
-
Perinçek 104 amirali paket yaptı
-
Erdoğan 2023 için ‘lütuf’ arıyor
-
Çipras’ın danışmanından skandal: Türk sevgilisinin istediği mültecileri Erdoğan rejimine teslim etmiş
-
Gülen’in sır 15 Temmuz mektubu!
-
Kosova’da kaçırılmaktan son anda kurtulan öğretmen Uğur Toksoy yaşadıklarını anlatıyor
-
15 Temmuz’dan 4 hafta önce ‘tarafını seç’ dediler


Basın kartlarının yenilenmesi sürecinde 10 bin 486 başvuru yapıldı. Saray’a bağlı İletişim Başkanlığı yaptığı açıklamada bin 371 kişinin basın kartını yenilemediklerini itiraf etti.
BOLD – Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, bin 371 gazetecinin başvurmasına rağmen basın kartlarını yenilemediğini açıkladı. Gazetecilerin, basın kartı başvurusunun iptal edilmesinin bir daha basın kartı alamayacakları anlamına gelmediği ifade edilerek, eksikliklerin giderilmesi halinde başvuruların olumlu değerlendirileceği öne sürüldü.
BİN 238 BASIN KARTI İPTAL EDİLDİ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) basın kartı iptal edilen, yenilenmeyen, başvuruları reddedilen ya da bekletilen gazetecileri sordu. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Basın ve Yayın Dairesi Başkanlığı Karaca’nın soruları üzerine şu bilgileri paylaştı: “Basın mensupları tarafından, basın kartlarının yenilenmesi sürecinde 10 bin 486 başvuru yapıldı. Basın kartı yenileme başvurularına istinaden düzenlenen kart sayısı 9 bin 115. Yenileme kapsamında yapılan başvurulardan değerlendirme süreci devam eden başvuru sayısı 220. 14 Aralık 2018’den 31 Aralık 2020’ye kadar bin 238 adet basın kartı iptal işlemi yapıldı. 9 Mart 2021 itibarıyla basın kartı sahibi basın mensubu sayısı ise 15 bin 145.”
KOMİSYON SEKTÖRÜ TEMSİL EDECEK ŞEKİLDE OLUŞTURULDU
Anka’nın haberine göre CHP’li Karaca, CİMER’e; “Basın Kartları Yönetmeliğinin iptal edilerek basın kartları konusunun kanun kapsamında düzenlenmesi düşünülmekte midir? Basın kartlarının Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından verilmesinin durdurulması düşünülmekte midir? Basın kartları başvurularını değerlendiren komisyon yapısında STK’lara da yer verilebilecek bir değişiklik yapılması planlanmakta mıdır?” sorularını da yöneltmişti. İletişim Başkanlığı ise bu sorulara “Basın Kartı Komisyonu basın sektörü paydaşlarını temsil edecek şekilde oluşturulmuştur” yanıtını verdi.
GEÇEN AY 100 GAZETECİ HAKİM KARŞISINA ÇIKTI
Öte yandan gazeteciler, mart ayını da yazdıkları haberler nedeniyle sanık kürsüsünde geçirmek zorunda bırakıldı. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in ‘Mart ayı Basın Özgürlüğü Raporu’na göre bir ay içinde yaklaşık 100 gazeteci hâkim karşısına çıktı. Bu gazetecilerin 6’sına 15 yıl 2 ay hapis cezası verildi. 3 gazeteci gözaltına alındı, 2 kişi hakkında soruşturma başlatıldı.
3 ayda 2 milyon kişi daha icralık oldu: Dosya sayısı 22 milyonu geçti


Van’da helikopterden atılarak işkence edilen iki köylünün haberini yaptıktan sonra tutuklanan beş gazetecinin yargılanmasına başlandı. Mahkeme, tutuklu gazeteciler Adnan Bilen, Cemil Uğur, Şehriban Abi ve Nazan Sala’nın tahliyesine karar verdi.
BOLD – Van’ın Çatak İlçesinde helikopterden atılarak işkence gördüğü ortaya çıktıktan sonra hastanede hayatını kaybeden Servet Turgut ile Osman Şiban hakkındaki haberleri yaptıktan sonra tutuklanan 4 gazetecinin yargılanmasına başlandı.
Van 5. Ağır Ceza Mahkemesinde başlayan davada 9 Ekim 2020 tarihinde tutuklanan Mezopotamya Ajansı muhabirleri Adnan Bilen ve Cemil Uğur, Jinnews muhabiri Şehriban Abi, gazeteci Nazan Sala ile tutuksuz yargılanan muhabir Zeynep Durgut SEGBİS üzerinde katıldı.
Duruşmada savunma yapan gazeteci Adnan Bilen, “Burada yapılan yargılama, tüm muhalif gazetecilerin yargılanmasıdır. Bu yargılama tarihe not düşülecektir. 20 yıldır gazeteciyim. Binlerce haber ve röportaj yaptım. Bugüne kadar bunlarla ilgili hiç yargılanmadım. Dosyaya sadece telefon konuşmaları ve fotoğraflar konmuş. Emniyet’te telefon görüşmesini kimle yaptığım soruldu. Görüştüğüm kişi Van Tabip Odası başkanıydı. Kendisini haber için aramıştım. Diğer telefon görüşmem de bir avukatlaydı. Onunla da müvekkili hakkında konuştum” dedi. Mahkeme başkanı, Bilen’in savunmasına, “Kendinle ilgili kısımları anlat” diyerek müdahale etti.
BASIN OLMAZSA SİZ DE ÖZGÜR OLMAZSINIZ
Tutuklu gazeteci Nazan Sala ise, iddianamede savcı tarafından sarı basın kartı bulunmadığı gerekçesiyle gazeteci sayılmamalarına tepki gösterdi. 2019 yerel seçimleri sonrasında Van Büyükşehir Belediyesi basın biriminde belediyeye kayyım atanıncaya kadar müdürlük yaptığını kaydeden Sala, “Cezaevine geldiğimde karantinada kaldım. Günlerce, hatta aylarca kalan da var. Ben hayatımı koğuş arkadaşlarım vasıtasıyla sürdürebildim. Biz gazetecilere, özellikle Kürt gazetecilere uygulanan bir müdahale söz konusu. Bir ülkede basın özgür olmazsa kimse özgür olmaz, siz de olmazsınız” ifadelerini kullandı.
HABER YAPMAK SUÇ MU?
Tutuklu gazeteci Şehriban Abi ise, çalıştığı JinNews’in resmi bir haber ajansı olduğunu kaydetti. Abi, “Tutukluluğumuzun 5’inci ayında iddianame hazırlandı. İddianame denilse de… 2020 yılının ilk dört ayında teknik takip yapılmış. Ben kadın ve çocuk istismarı haberleri yaptım. Bu haberleri yapmak suç mudur?” dedi.
HELİKOPTER HABERİNDEN DOLAYI TUTUKLANDIM
Tutuklu Gazeteci Cemil Uğur da, savunmasında helikopterden atılan köylülerle ilgili haberinden dolayı tutuklandığını söyledi. Uğur, “Ben gazeteciyim ve burada gazetecilik yargılaması yapılıyor. Bana sorulan telefon görüşmesi, haber kaynağımla yaptığım görüşmedir. İki yurttaşın helikopterden atıldığına dair haberi yaptığım için tutuklandım. Bu suç değildir. Haberimizin kaynakları, hastane raporları ve görgü tanıklarının beyanlarıdır. Bu tarz işkence haberleri yüksek kamu yararı taşır. Telefonda bulunan görüntüleri görmedim ve sosyal medyada paylaşmadım. Gazetecilik görevimi yerine getirdiğim için yapılan suçlamayı kabul etmiyorum çünkü gazetecilik suç değildir” şeklinde konuştu.
Ardından tutuksuz yargılanan gazeteci Zeynep Durgut da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla TV’ye yaptığı haber paylaşımının suç sayıldığını, suçsuz olduğunu belirterek beraatini istedi.
SAVCI, VAN’DA PENGUEN BELGESELİ BEKLİYOR
Duruşmada savunma yapan Adnan Bilen’in avukatı Murat Timur ise “İddianamede savcı neden magazin, spor haberleri yok’ demiş. Kendi değerlendirmeleri üzerinden penguen belgeseli bekliyor sanırım. Ancak Van’da penguen yok. Van kedisi haberi mi bekliyor?” diye sordu.
Savunmaların ardından kısa bir ara veren mahkeme, tutuklu dört gazeteci hakkında tahliye kararı verdi. Dava 2 Temmuz’a ertelendi.
Af çözüm olmadı: AKP 39 yeni S Tipi hücre cezaevi inşa ediyor


The Guardian’ın Süveyş Kanalı’yla ilgili 1 Nisan şakası, Türkiye’deki yandaş medya tarafından ‘gerçek’ gibi haber yapıldı. Yeni Şafak, şaka olduğuna dair tüyolarla bezeli ve tamamı uydurma isim, şirket ve kuruluşlardan oluşan haberi ertesi gün İngiltere ve İsrail soslu komplo teorisiyle manşetine taşıdı.
BOLD – İngiliz gazetesi The Guardian, okuyucularına 1 Nisan şakası olarak ‘Süveyş Kanalı’na alternatif yeni kanal geliyor’ başlıklı bir haber yayımladı.
Did you spot our April Fool?
‘Suez 2’? Ever Given grounding prompts plan for canal along Egypt-Israel border https://t.co/Sf1tlKWQX0— The Guardian (@guardian) April 1, 2021
Guardian gazetesi haberin 1 Nisan şakası olduğunu daha sonra okurlarına yaptığı paylaşımla duyurdu. Haberin Türk basınında yer alan şekli ise oldukça vahimdi. İktidara yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesi haberi İngiltere ve İsrail soslu komplo teorisiyle bir gün sonra manşet yaptı.
Haberin şaka olduğunun ortaya çıkmasından sonra ise medya kuruluşları sessiz sedasız haberi internet sayfalarından çekti.
ŞAKAYI MANŞET YAPTI: ‘İSRAİL VE İNGİLTERE SOSLU KOMPLO TEORİSİ’ ÜRETTİ
Dünyadaki her gelişmeyi ABD, İsrail ve İngiltere’ye bağlama ve her olayın arkasında bu üçlüyü aramasıyla ünlenen Yeni Şafak, bu tamamen uydurma haberi de İsrail ve İngiltere’ye bağlamayı başardı.
Birçok internet sitesinde 1 Nisan günü gerçek gibi sunulan bu haber, Yeni Şafak tarafından 2 Nisan’da gazete manşetine taşındı. ‘Savaş erken çıktı’ başlığıyla verilen manşette, “İsrail ve İngiltere Süveyş’i bypass edecek kanal için harekete geçti’ ifadeleri yer aldı.
Haber iç sayfada da ‘İsrail kontrolünde paralel proje’ başlığıyla verildi.
BBC TÜRKÇE DE HABERE YER VERDİ
The Guardian’ın 1 Nisan şakaları özel bölümünde yayımlanan bu haber, Türkiye’de Hürriyet, Milliyet, Sabah ve Birgün gibi gazetelerin yanı sıra birçok internet sitesinde BBC Türkçe kaynaklı olarak gerçekmiş gibi yayımlandı.
Haberin şaka olduğunun ortaya çıkmasından sonra ise medya kuruluşları sessiz sedasız haberi internet sayfalarından çekti. Okurlarına bir açıklama da yapmadılar.
BBC Türkçe ise 2 Nisan’da haber için bir düzeltme yayınladı ve okurlarından özür diledi.
Açıklamada: “Gün içinde 1 Nisan şakası olduğunu teyit eder etmez haberi derhal yayından kaldırdık, haberle ilgili sosyal medya paylaşımlarımızı sildik. BBC Türkçe, doğru ve tarafsız yayıncılık ilkelerine bağlıdır. Bu hata nedeniyle okurlarımızdan ve sosyal medyadaki takipçilerimizden özür dileriz.” denildi.
“MISIR’DAN KUZEY İRLANDA’YA TÜNELLER….”
Bir İngiliz yetkili The Guardian’a ‘demecinde’ ‘yeni kanal açma planlarından haberdar olduklarını ve Kuzey İrlanda ile önerilen tünel bağlantılarının ön tasarımlarını paylaşabileceklerini’ haberde söylüyor.
Haberde, Birleşmiş Milletler’in aslında var olmayan bir komitesinin yeni kanal projesini incelediği, projenin ‘Mısır’dan Kuzey İrlanda’ya tünelleri de içerebileceği’ ama ‘Akdeniz’deki su seviyelerinin hafifçe düşmesine yol açacağı’ iddia ediliyordu.
HABERDEKİ UZMANLAR, ŞİRKET VE KURULUŞLARIN TAMAMI UYDURMA
Haberde görüşlerine yer verilen uzmanlar ve kazma işlemini yapacak olan şirket de tamamen uydurmaydı. Şaka haberde ‘BM adına bu konuda fizibilite çalışması yapan adlı uluslararası tünel açma şirketi’ diye tanıtılan ‘OFP Lariol’ da aslında yok. Bu şirketin yetkilisi olarak Guardian’a görüş verdiği belirtilen ‘Iver Shovel’ de gerçek bir kişi olmadığı gibi, ‘shovel’ İngilizcede ‘kürek’ anlamına geliyor.
BM KOMİTESİNİN KISALTMASI ‘UNTRUE’ YANİ GERÇEK DEĞİL
The Guardian’ın 1 Nisan şakası olan haberinde, Ever Given adlı kuru yük gemisinin karaya oturarak Süveyş Kanalı’nı kapatmasının ardından Mısır-İsrail sınırında ikinci bir kanal açılmasının görüşüldüğü ve konuyla Birleşmiş Milletler’in (BM) ‘Ekonomileri Birleştiren Ticaret Rotaları Komitesi’nin ilgilendiği yazıyor. Ancak BM’nin böyle bir komitesi bulunmuyor. Komitenin İngilizcesinin baş harfleriyse, ‘gerçek değil’ anlamına gelen ‘UNTRUE’ sözcüğü: UN Committee for Trade Routes Uniting Economies.
“AKDENİZ’DE SU SEVİYESİ DÜŞER, PLAJLAR GENİŞLER”
Haberde ayrıca, ‘yeni kanalla ilgili sorunun, Akdeniz’deki su seviyelerini hafifçe düşürüp daha geniş ve uzun sahillerin ortaya çıkma olasılığı’ olduğu iddia ediliyor.
UZMANIN ADI HZ MUSA’YA BİR GÖNDERME: MO SEZ
Uydurma bir haritaya yer verilen haberde, Kızıl Deniz’i ortadan ikiye yardığına inanılan Hz. Musa’ya (İngilizcesi Moses) göndermeyle ‘Mo Sez’ isimli bir uzmanın da görüşlerine yer veriliyor.
“SURİYE-IRAK ROTASI DA DÜŞÜNÜLDÜ”
Haberde, alternatif tünelin ‘daha önce Suriye ve Irak’tan geçmesinin’ düşünüldüğü iddiası yer alıyordu.
Kızıldeniz’i Akdeniz’e bağlayacak kanal projesinde bölgeden binlerce kilometre uzakta ve kanalla hiçbir bağlantısı olmayacak Suriye ve Irak’ın da haberde yer alması aslında 1 Nisan şakasını ‘hissettiren’ bir diğer unsur olarak öne çıkıyordu.
FİRAVUNLAR KANALI’NDAN BOTLA GEÇMEK MODERN BİR YÖNTEM
The Guardian’ın şaka haberinde, BM’nin Kızıl Deniz’i Nil’e bağlayan antik Firavunlar Kanalı’nın canlandırılma olasılığını düşündüğü de belirtilirken, “Deniz teknolojisi mühendislerinin nehrin Ever Given gibi 20 bin konteyner taşıyan ‘mega gemiler’ için kapasitesinin yeterli olmadığını ama malları daha küçük bot filoları ile nakletmenin modern bir çözüm olacağını söylüyorlar” deniyor.
DEVE KERVANLARI HAZIRDA BEKLEYEBİLİR
Haberde ayrıca, “Nil Nehri’ndeki su seviyesinin düşme ihtimalinde de deve kervanlarının hazırda bekleyebileceği” belirtiliyor. Bir sözcünün ise bunun mümkün olup olamayacağı sorusuna, “O piramitleri görüyor musunuz? Onları biz yaptık, öyle değil mi?” yanıtını verdiği yazıyor.
Ukrayna’da savaş kapıda: Tansiyonun yükselmesinde Türkiye’nin rolü var mı?


Vatandaşa yasak Erdoğanlara serbest: İftar yasağını yine deldiler


Ahmet Altan hakkında tahliye kararı


Cumhurbaşkanlığı YİK üyesi Yıldırım Akbulut hayatını kaybetti
Popular
-
Dünya17 saat önce
Libya ve Yunanistan deniz yetki alanlarını belirlemek için masaya oturacak
-
BOLD ÖZEL2 gün önce
AKP sayesinde Türkiye orucunu İsrail hurmasıyla açıyor
-
Gündem23 saat önce
Tahliye olan emekli amirallerden bol ‘Fetö’lü açıklama
-
Gündem1 gün önce
Toplu iftar yasağını ilk delen Erdoğan oldu
-
Analiz17 saat önce
4 maaşlı ‘hiç’: İbrahim Kalın kimdir
-
Gündem2 gün önce
Zaman gazetesi davasında Yargıtay’ın bozma kararına uyuldu
-
Analiz2 gün önce
Bitcoin’de Erdoğan etkisi: Yüzde 10 vergi geliyor
-
Videohaber2 gün önce
Adalet ve Uyuşturucu Partisi