Konser vermesi yasaklanan, solistleri ve müzisyenleri gözaltına alınan Türkiye’nin protest müzik grubu Grup Yorum’un koro üyeleri de gözaltına alınmaya başlandı. Devletle geçmişten beri sorunlar yaşayan grup, bugünlerde hiçbir dönemde görmediği baskıyla karşı karşıya.
BOLD – İstanbul’daki İdil Kültür Merkezi, sosyalist sanatçıların buluşma merkezi. Çevresinde sürekli polis aracı görebileceğiniz merkez, son günlerde ardı ardına polis baskınlarına sahne oluyor. İdil Kültür Merkezinin en önemli parçası Grup Yorum.
Protest müzik yapan grup, sosyalizme ilişkin mesajlarla dolu şarkıları ve marşlarıyla Türkiye’de farklı bir siyasi yelpazenin temsilcisi. Geçmişte açık hava konserlerine on binlerin katıldığı Grup Yorum’un, son beş yıldır konser vermesi yasak. Kapalı alanda konser verme girişimleri de polis engellemeleri nedeniyle gerçekleşemedi.
29 Eylül sabahı İdil Kültür Merkezi yine polis operasyonuyla güne uyandı. Polislerin elinde; Grup Yorum üyeleri ve avukatların da bulunduğu 120 kişiye yönelik gözaltı kararı vardı.
Grup Yorum Üyesi Seher Adıgüzel ve Ali Aracı da gözaltına alınanlar arasında.
Grup Yorum, bir gün önce yine polis operasyonuna maruz kalmıştı. Grup Yorum’un resmi Twitter hesabından yapılan açıklamaya göre grup üyeleri Barış Yüksel, Eren Erdem, Özgürcan Elbiz gözaltına alındı. Grup Yorum korosu üyeleri İdil Kayıkçı, Cenk Turan, Emrah Uludağ, Metin Kaleli ve Yaşar Coşkun Karadağ da gözaltına alınan diğer isimler oldu.
28 Eylül’deki operasyon Grup Yorum için diğerlerinden farklıydı. Bugüne kadar solistleri ve müzisyenleri gözaltına alınan Grubun ilk kez koro üyeleri de gözaltına alınmaya başlandı.
Şuan tutuklu durumdaki; Dilan Ekin, Emel Yeşilırmak, Tuğçe Tayyar’la birlikte Grup Yorum’un 13 üyesi gözaltında ya da tutuklu durumda.
İKİ ÜYESİ AÇLIK GREVİNDE ÖLDÜ
Grup Yorum, çıkardığı albümlerden daha çok açık hava konserlerine önem veriyor. Grubun konserleri, gençler için siyasi duruşlarını gösterdikleri bir arena aynı zamanda. 15 Temmuz’dan sonra toplumun her kesimi üzerine artan baskıdan Grup Yorum da payını aldı.
Grubun konser başvuruları güvenlik gerekçesiyle reddedildi. Yasakları protesto etmek için izinsiz düzenlemek istedikleri konserler öncesinde polis, izleyicilerin konser alanına girmesine izin vermedi ve grup üyeleri gözaltına alındılar.
Grup Yorum’un solisti Helin Bölek ve bas gitaristi İbrahim Gökçek, konser yasaklarını protesto etmek için açlık grevi yaptı.
Helin Bölek, açlık grevinin 288. gününde 3 Nisan 2020’de hayatını kaybetti. İbrahim Gökçek ise 7 Mayıs 2020’de ölüm orucunun 323’üncü gününde öldü.
Konser yasakları iki ölüme rağmen kaldırılmadı. Grup Yorum son konserini 4 yıl önce verebilmişti.
İbrahim Gökçek, ölüm orucunun son günlerinde Evrensel gazetesine verdiği demeçte, “Bu ülkede hakkını arayanlar, muhalifler, özgür ve demokratik bir ülke düşleyenler ne yaşadıysa, onların şarkılarını söyleyen bizler de aynısını yaşadık: Gözaltına alındık, tutuklandık, konserlerimiz yasaklandı, polis kültür merkezimizi bastı, enstrümanlarımızı parçaladı” demişti.
OPERASYONLAR YAYILIYOR
Grup Yorum ve İdil Kültür Merkezi’ne yönelik operasyonlar son aylarda Türkiyeli sosyalistlere doğru yayılıyor.
Akademisyen Nuriye Gülmen ve Acun Karadağ yaklaşık üç aydır tutuklu. İkili, 15 Temmuz’dan sonra kamudaki görevlerinden ihraç edilen 150 bin çalışan için başlattıkları eylemlerle sembolleşmiş iki isim.
“İşimizi geri istiyoruz” eylemleri, Nuriye Gülmen ve Acun Karadağ’ın Ankara’da her gün yaptıkları eylemlerle yayıldı. Gülmen, eylemleri yayılınca tutuklandı. Gülmen cezaevinde açlık grevinde ağır sağlık sorunları yaşadı. Gülmen’in serbest bırakılması için başlatılan inisiyatif sonucunda açlık grevinin 324’üncü gününde serbest bırakıldı. Gülmen uzun bir tedavi sürecinin ardından sağlığına kavuştu.
Acun Karadağ ve Nuriye Gülmen’in üç ay önce tekrar tutuklanması sonrası sosyalistlere karşı operasyon yayıldı. Tutuklananları savunan Halkın Hukuk Bürosu Avukatları da tutuklanmaya başladı.
Halkın Hukuk Bürosu’ndan yapılan açıklamada; gözaltına alınan kişilerle ilgili 24 saat boyunca avukatla görüşme yasağı getirildiği, bu durumun işkence ve kötü muamele iddialarını güçlendirdiği belirtildi.