HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, cezaevinden yürüttüğü seçim kampanyasıyla 24 Haziran seçimlerinde, 4 milyon 205 bin 794 oy ile yüzde 8.40 alarak, siyaset tarihinde yerini aldı.
Seçim türküsünü kendi yazdı ve sesledirdi. Haftalık telefon görüşmesinde halka seslendi. TRT konuşmasını cezaevinden yaptı. Diğer adayların 100 mitingine karşılık 100 twit atabildi.
CEZAEVİNDE SİYASET
HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş 4 Kasım 2016’dan bu yana Edirne Cezaevi’nde tutuklu. Gerekçe, silahlı terör örgütü kurma, yönetme, terör örgütü propagandası yapmak. halkı kin ve düşmanlığa açıkça tahrik, kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme.
Demirtaş cezaveinde bulunduğu süre boyunca siyasetten hiç kopmadı. Twitter hesabından yaptığı paylaşımlar ile Kürt siyasetinde önemli rol oynadı. Seçimlerde cumhurbaşkanlığı seçiminde kürt halkının tercihi oldu.
SÖYLEMLERİ RAKİPLERİNİ RAHATSIZ EDİYOR
Cezaevinde birçok haktan ve özürlüğünden yoksun olarak yaptığı açıklamalar “kettle siyaseti” diye siyaset tarihine geçecek türden. Özellikle genç kesim arasında bir hayli popüler olan Demirtaş, renkli kişiliğini siyasetine de yansıtıyor. Söylemleri rakiplerini bir hayli rahatsız ediyor. Tayyip Erdoğan’a karşı dile getirdiği “Seni başkan yaptırmayacağız” çıkışı halkta bir hayli karşılık buldu.
ODASINDA TWİT ARAMASI YAPILDI
16 Eylül 2017 tarihinde twitter hesabından yaptığı paylaşımlar cezaevindeki odasında rutin dışı aramaya neden oldu. Aramada bir şey bulunamadı. Ama Demirtaş’a çok konuşulacak bir siyasi malzeme çıktı. Demirtaş yine twitter hesabından şu mesajları verdi: ”Hesabımdan twit atılınca, cezaevi odamızda rutin dışı twit araması yapıldı. Cezaevi personelini de zan altında bırakan bu trajikomik hükümet aklını çok da yadırgamıyorum artık. Odada twit bulunamadı doğal olarak. Çay için kettle vardı sadece, ondan da twit atılamayacağına kanaat getirildi. Twitter’ın kuşundan bile korkuyorsanız, darı ekmeyin o zaman.”
BİR KETTLE’IN NESİ VAR İKİ KETTLE’IN SESİ VAR
Kettle espirilerine Kandıra cezaevinde tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da katıldı. Kendisinin de bir kettle’ı olduğunu duyuran Yüksekdağ’a Demirtaş’ın cevabı “Hoş geldin sevgili eşbaşkanım, bir kettle’ın nesi var iki kettle’ın sesi var. Kettle’ına kuvvet diyorum. Kandıra’ya selam ve sevgiyle” şeklinde oldu.
KENDİ BESTESİ SEÇİM ŞARKISI OLDU
Demirtaş cezaevinde yazıp bestelediği ‘Korkma’ türküsü, eşi Başak Demirtaş tarafından sosyal medya hesabından paylaşıldı. Demirtaş’ın türküsü sosyal medyada büyük ilgi gördü. “Korkma, bağır. Olmadı Hızır’ı çağır, Hızır senin kalbindedir” sözlerinin geçtiği türkü seçim şarkısına dönüştürüldü. Türkünün giriş kısmında Demirtaş’ın ankesörlü telefondan kaydedilen sesi de yer aldı.
HAFTALIK TELEFON GÖRÜŞMESİNDE HALKA SESLENDİ
Demirtaş, eşi Başak Demirtaş’la yaptığı haftalık telefon görüşmesi sırasında seçmenlerine seslendi. Demirtaş’ın tele mitingi, sosyal medyada kısa sürüde yayıldı. Demirtaş konuşmasında Türkiye’nin bir bütün olarak yarı açık cezaevine dönüştürüldüğün iifade etti. “Bununla tam bir korku toplumu, korku imparatorluğu oluşturmak istiyorlar. Oysa devletin işi yurttaşlarını korkutmak değil hizmetkârı olmaktır. Fakat son yıllarda yaşanan anti demokratik uygulamalar, Türkiye toplumunu dünyanın en mutsuz en karamsar halkına dönüştürdü. Ülkemiz kendi içinde kamplara, kutuplara ayrıştırılıp paramparça edilirken dışarda da yalnızlaşıp, itibarsızlaşan bir duruma getirildi. Hep birlikte el ele verip geleceğin demokratik Türkiye’sini, yeni yaşamını, mutlu ve özgür bir yaşamı inşa edebiliriz” dedi.
TRT KONUŞMASINI CEZAEVİNDEN YAPTI
Selahattin Demirtaş’a adaylara tanınan TRT konuşması hakkı verilip verilmeyeceği de çok tartışıldı. Sonunda Demirtaş, TRT’de yayınlanan 10 dakikalık seçim konuşmasını da cezaevinden yaptı. 20 ay sonra ilk defa halka seslenen Demirtaş, “Siyasi tarihimiz açısından kara lekelerden biri olarak anılacak bu seçim kampanyasında, maalesef ki sizlere, Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevinden seslenmek zorunda bırakılıyorum.” dedi.
YABANCI BASINA DEMEÇ VERDİ
Selahattin Demirtaş seçim kampanyası kapsamında ulusal ve uluslararası basının sorularını da yanıtladı. Fransa’da yayınlanan L’Humanite Dimanche’a değerlendirmelerde bulunan Demirtaş, “Avrupa’nın birçok hükümeti insan hakları konularında samimiyetsiz bir politika izliyor. Mülteci ve sığınmacılar konusu başta olmak üzere kendi ülkelerinde yaşanan dramlara sadece güvenlik ve ekonomi açısından yaklaşıyorlar. Aynı samimiyetsizliği aday ülke Türkiye konusunda da sergiliyorlar. Çoğu zaman buradaki ihlallere karşı sessiz kalmayı tercih ediyorlar.” dedi.
100 MİTİNGE KARŞI 100 TWİT
Selahattin Demirtaş’ın yüzde 8.4 oy alarak üçüncü sırada tamamladığı cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçlarını değerlendirirken adaletsizliklere vurgu yaptı. “Tutukluluk koşullarında kampanya yürütmek zorunda bırakılmam, seçimin en büyük adaletsizliğiydi. Bu yönüyle her halükarda, sonuçların meşruiyeti haklı olarak tartışılacaktır. Diğer adaylar 100 miting yaparken ben 100 twit atabildim. Buna rağmen, halkım için elimden geleni yapmaya çalıştım. HDP’yi Meclis’e taşıyarak kısmen başarılı olduğuma inanıyorum.” ifadelerini kullandı.
CEZAEVİ KULLANMA KLAVUZU HAZIRLADI
Demirtaş, BirGün gazetesi için ‘Cezaevi kullanma kılavuzu’ başlıklı bir de yazı kaleme aldı: “Cezaevine ilk girişte üstünüzü arayıp içeri sokulması yasak olan her şeyinize el koyuyorlar. Ama tutuklanmanıza gerekçe gösterilen ‘düşüncelerinize’ el koyamıyorlar, içeri sokabiliyorsunuz. İlginç bir uygulama. Ziyaretinize gelenler her seferinde sizi eliyle koymuş gibi buluyor. Cezaevi kapısında kimse onlara ‘Efendim kendileri bir toplantı için az önce dışarı çıktılar’ falan demiyor. Dışarıda pek sevilip sayılan biri değilseniz bile üzülmeyin. Çünkü burada sabah akşam en az iki defa sayıyorlar zaten, hiç yoktan iyidir. Burada ‘Tüh şarjım bitti’ telaşı yok, şarjınız hiç bitmiyor burada. Rahat olunuz, gerginliğe gerek yok.
BURADAKİLER KÜÇÜK HIRSIZ
Gece bir tıkırtı duyduğunuzda hırsız olmadığından emin olabilirsiniz. Cezaevinde hırsız var ama onlar başka odalarda kalıyorlar. Zaten küçük hırsız bunlar. Büyük olanları içeri atmıyorlar, korkmanıza gerek yok. Burada hiç kimse ‘Hapse attırırım uleyn seni’ diye tehdit edemiyor, değişik bir duygu işte. Bir mesaj attım 10 dakikadır bana dönmedi diye öfkelenenler! Burada bir mektubun gidip cevabının size dönmesi en az bir ay sürüyor, öfke kontrolüne iyi geliyor. Kantin alışveriş listesine kazma, testere, orak, çekiç gibi şeyler yazmayın, vermiyor zalımlar. Burada müdür var, müdür yardımcıları var, öğretmenler var, ama karne alıp tatile çıkacakmış gibi bir havaya girmeyin sakın, vermiyorlar, kesin bilgi.”
AZ KALSIN DIŞARIYI BOYLUYORDUK
Demirtaş uygulanmayan AİHM tahliye kararını da yine kendi üslubu ile eleştirdi. “Biz milletvekili olmamıza rağmen içeri girene kadar canımız çıktı. Geçen gün AİHM’den “derhal orayı tahliye edin” diye tebligat aldık, neyse ki Hükümet araya girip tahliyeye engel oldu. Allah muhafaza, az kalsın dışarıyı boyluyorduk. Sonra Saray’ın adaleti, adalet sarayından bize hızlı bir şekilde devre mülk bir tapu ayarladı, 4 yıl 8 aylığına da olsa yerimizi garantiledik. Bu devirde gemisini kurtaran kaptan kardeşim. Hiçbir şey yapmıyorsunuz, sonra da “Vay efendim bizi niye içeri atmıyorlar?”
ÇOK DA KARAMSAR OLMAYIN
Ama çok da karamsar olmayın, 2023’e kadar tam 228 adet yeni cezaevi yapılıyormuş. Ay hadi inşallah, hepiniz bir şekilde girersiniz içeri. Giremeseniz de umudunuzu kaybetmeyin, önümüzde yerel seçimler var. AKP’ye oy verin, kesin içerdesiniz.”
3 AKP’Lİ 1 HDP’LİYİ YARGILIYOR
Demirtaş, Sincan Cezaevi Yerleşkesi’nde bulunan Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde savunma yaptı. Savunmasında şunları dile getirdi: “Şu anda 3 AKP’li, bir HDP’liyi yargılıyor. Delillerim var, sunma isteğim yok. Ne anlatayım size? Artık neyi ortaya koyalım ki biz suçsuzuz diye? AİHM kararı bağlamayacak idiyse Adalet Bakanlığı neden iki senedir orada savunma yapıyordu? AİHM kararı buz gibi sizi bağlar. Bu karar için hukuk mücadelesi yürüttük, yok sayılmasını kabul etmiyoruz. Erdoğan’a boyun eğseydim hapiste değil Saray’da olurdum. Siz de bana boyun eğdiremezsiniz. Verdiğiniz kanun dışı ara kararlarla, bu yargılamayı Erdoğan’ın arzu ettiği şekilde sürdüremezsiniz. Yargılamayı bitirin, bitirmeyin demiyorum bakın. 142 yıl mı isteniyor? 141 yıl verseniz hatırım kalır. Şakam yok, Allah’tan başka da kimseden korkum yok. Ama onurumu ezdirmem burada size.” Duruşma 23 Ocak 2019’a ertelendi.