Sinema
Uçurtmayı vurdular


Sevinç Özarslan
Tunç Başaran 1989 yılında yaptığı, Türkiye’nin Oscar aday adayı filmlerinden Uçurtmayı Vurmasınlar için dün Sabah gazetesine verdiği röportajda “Politik film değildi. Sevgi filmi yaptım. Aynı filmi tren garında da çekebilirdim.” demiş.
Başaran bunu ilk defa yapmıyor. Filmlerinin arkasında durmayı bir türlü beceremedi. 2000 yapımı filmi Abuzer Kadayıf’ı çektikten sonra da benzer bir tavır içine girmişti. ‘Hayatımı anlatıyor, benden izin almadılar’ gerekçesiyle filmi mahkemeye veren ve dağıtımını durduran İbrahim Tatlıses’e yaranmak için yapmadığı kalmamıştı. Nihayetinde emek harcamış, para kazanmak istiyordu filmden. Durup dururken Tatlıses’e telif filan ödemek istemiyordu. Oysa film Tatlıses’in hayatıydı. Zaten başrolde oynaması için ilk teklif Tatlıses’e yapılmıştı ama kabul etmemişti. Tatlıses’in teklifi kabul etmemesinin nedeni, Abuzer Kadayıf’ın sanat dünyasındaki yozlaşmayı kendi hikayesi üzerinden anlatmasıydı.
SENARİST MAMAK CEZAEVİNDE YAŞADIKLARINI KALEME ALDI
1980 darbesini hapiste büyüyen Barış’ın gözünden anlatan Uçurtmayı Vurmasınlar’ın senaryosunu yazan Feride Çiçekoğlu bir kere politik bir isim. Darbeden sonra solcuların cezalandırılması için başvurulan ama daha sonra kaldırılan Anayasa’nın 140 ve 141. maddelerinden hapse girmiş, dört yılını orada geçirmiş ve Mamak Cezaevi’nden çıkınca da yaşadıklarını kaleme almıştı.
Filmde mekan olarak Ankara Merkez Kapalı Cezaevinde kullanılıyor. Başaran, “Aynı filmi tren garında da çekebilirdim.” derken acaba ciddi mi? Filmin çıkış noktası, adı, izleyiciyi derinden etkileyen sahnelerden biri olan Barış’ın (Ozan Bilen) hayatında ilk defa uçurtma gördüğü ve hakkında hiçbir fikri olmadığı için İnci’ye (Nur Sürer) ne olduğunu sorduğu sahneydi. Hikaye hapishanede geçiyor. Yönetmenin mekan seçmek gibi ikinci bir alternatifi bulunmuyor. Uçurtmayı Vurmasınlar’ı politikadan, birçok insanın hayatını karartan darbeden -şimdi olduğu gibi- soyutladığınızda elinizde bir şey kalmıyor.
Sanat camiasının içinde bulunduğu çürümeyi görmek için demek ki 15 Temmuz gibi bir darbe projesine ihtiyaç varmış. Nasıl dağıldı, çözüldü herkes. Hele bu eski tüfekleri anlamak hiç mümkün değil. Geçen yıl 50. sanat yılını kutlayan Moğollar da onca yıllık birikimlerini Avrupa turnelerinde çar çur etmişlerdi. Cahit Berkay, Almanya’da (Darmstad) verdikleri bir konserde, grubun muhalif tavrını en iyi anlatan ‘Dinleyiverin Gari’ şarkısını söyledikten sonra, konseri ön koltukta dinleyen Frankfurt Başkonsolosu Burak Karartı’ya ithafen, “Bu şarkıyı 1993’te yaptık, şimdi kimse üstüne alınmasın!” açıklaması yapmış, bir el etek öpmediği kalmıştı.
Hastaneden yeni çıkan ve sağlık problemleri bulunan Tunç Başaran biraz mazur görülebilir. Siyasi bir kişiliğinin olmadığı da biliniyor. Ayrıca artık ne doğru dürüst sinemaya katkıda bulunuyor, ne de üretiyor. Hala 30 yıl önce çektiği filmin ekmeğini yiyor. Ara sıra çağrıldığı konferanslarda Uçurtmayı Vurmasınlar’ı anlatıyor. Birkaç sene önce felç geçirdi, toparladı. Yakın zamanda da böbrek hastalığı nedeniyle hastanedeydi. Hayatının kapanış filmini yapmak için girdiği bütçe arayışları bu talihsiz açıklamayı yapmasının nedeni olmalı.
Uçurtmayı Vurmasınlar, Tunç Başaran’dan ziyade Feride Çiçekoğlu’nun, Nur Sürer’in, Ozan Bilen’in ve hapisteki tüm çocukların filmi… Onların hayatında önemli ve unutulmayacak gelişmelere neden oldu, oluyor. Asıl bu konuda onlar ne düşünüyor acaba? Henüz dışarıdaki üçlüden bir ses çıkmadı. Özellikle Nur Sürer’in, Çiçekoğlu’nun ne diyeceği merak ediliyor. İçeride büyümek zorunda kalan 748 bebeğin yaşadıklarını ise sinema da tarih de uzun yıllar anlatacak. Tıpkı o çocuklar da Barış gibi soru yağmuruna tutacak İnci’leri.
– Komünist (FETÖ’cü) ne demek İnci?
– İftira ne demek İnci?
– Nişanlın niye görüşe gelmiyor İnci?
– Çünkü o da kafeste.
– Onu niye kafese koymuşlar.
– Çünkü çok soru sorduğu için…
Bunlar da ilgini çekebilir
-
AKP’li belediye 27 milyona yaptırdığı golf sahasını işletecek birini arıyor
-
“Sözde Cumhurbaşkanı” devam edecek
-
Asgari ücretlinin zammı cebe girmeden eridi
-
AKP’li meclis üyesi, İstanbul görüntüsü ile Ankara’yı eleştirdi
-
Tunus’a 5 milyon dolarlık hibeye tepki: Ayranı yok içmeye…
-
AKP’nin kurucularından Albayrak: Her türlü gayri meşru işi yap…


Dawn of Justice Zack Snyder Cut merakla beklenirken 21 Mayıs’ta izleyiciyle buluşacak yeni filmi Army of the Dead’den de ilk fragman yayınlandı.
BOLD– 21 Mayıs’ta Netflix’te izleyiciye sunulacak olan Army of Dead; 300, Man of Steel ve Watchmen gibi filmlerle tanınan Zack Snyder’ın bu yıl seyirciye sunacağı ikinci filmi. Yönetmenin bu yıl izleyeceğimiz diğer filmi ise uğruna kampanyalar düzenlenen Dawn of Justice Zack Snyder Cut.
ZOMBİ İSTİLASINDA SOYGUN
Las Vegas’da gerçekleşen zombi istilası sırasında kaostan faydalanarak karantina alanında büyük bir soygun yapmayı planlayan ve eski askerlerden oluşan bir grubu konu alan filmin oyuncu kadrosunda; Dave Bautista, Ella Purnell, Ana De La Reguera, Theo Rossi, Huma Qureshi, Omari Hardwick, Tig Notaro, Hiroyuki Sanada, Garret Dillahunt, Matthias Schweighöfer, Raúl Castillo, Nora Arnezeder ve Samantha Win gibi isimler yer alıyor.
Army of The Dead’in ardından anime bir spin-off dizisi ve filmdeki asker grubunun geçmişine ışık tutacak bir prequel filminin de yapılması bekleniyor. Bu açıdan bakıldığında bir franchise başlatmaya hazırlanan yapımın Prequel filminin başrolünü aynı zamanda yönetmenliğini de yapacak olan Matthias Schweighöfer üstlenecek.


Türkiye’nin ilk ve tek polisiye kültür dergisi 221B tarafından düzenlenen polisiye festivali 23-28 Şubat 2021 tarihleri arasında online olarak gerçekleştirilecek.
BOLD– Türkiye’den ve dünyadan polisiye edebiyat, sinema ve televizyon alanlarının önde gelen isimleriyle polisiye gündeminin konuşulacağı festival bu yıl 5. kez düzenleniyor. 221B’nin öncülüğünde düzenlenen festivalde; 17 farklı panel, atölye ve gizem çözme oyunu bulunuyor.
DÜNYANIN POLİSİYESİ TÜRKİYE’DE
Festivalin bu yılki konukları arasında “Bron / Broen” ve “Marcella” dizilerini yazan Hans Rosenfeldt, “Trapped” dizisinin başrol oyuncusu Ólafur Darri Ólafsson, “Ceset” ve “Görünmeyen Misafir” gibi başarılı İspanyol polisiye gerilimlerine imza atan senarist ve yönetmen Oriol Paulo, polisiye roman ve senaryolarıyla ünlü İsveçli yazar Arne Dahl, İngiliz yazar ve gazeteci Barry Forshaw ve Sherlock Holmes uzmanı Leslie S. Klinger yer alıyor.
Festivale Türkiye’den ise Ahmet Ümit, Mahfi Eğilmez, Yeşim Ustaoğlu, Ümit Ünal, Armağan Tunaboylu, Erol Üyepazarcı, Sevin Okyay, Deniz Şaşmaz Oflaz, Şebnem Aksoy gibi isimler katılıyor.
İsmini Sherlock Holmes’ün kapı numarasından alan 221B Ocak 2016’daki ilk sayısından beri gittikçe yükselen çizgisiyle polisiye tutkunlarının vazgeçemediği bir yayın olmayı başardı.
221B Polisiye Festivali, Türkiye’nin tek polisiye dergisini de bünyesinde barındıran Mylos Yayın Grubu’nun Youtube sayfasından izlenebilir.


İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen İstanbul Film Festivali’nin festival filmlerinden oluşan seçkisi 5-28 Mart tarihlerinde çevrimiçi ortamda izleyiciyle buluşuyor.
BOLD– İstanbul Film Festivali’nin Mart 2021 seçkisi; Venedik, Berlin, Kudüs, Tribeca, Cannes festivallerinde ilk gösterimlerini yapmış filmlerin yanı sıra sinema tarihinden klasikleri de içeren 12 filmden oluşuyor.
SİNEMA COŞKUSU ÇEVRİMİÇİ YAŞANACAK
Seçki kapsamındaki gösterimler 5 Mart Cuma akşamı 21.00’de başlayacak. Filmonline.iksv.org adresinden izlenecek filmlerin biletleri de aynı site üzerinden 3 Mart Çarşamba günü 10.30’dan itibaren satışa sunulacak. Her hafta sonu sunulacak olan filmler beş gün boyunca gösterimde kaldıktan sonra sistemden kaldırılacak.
İstanbul Film Festivali Mart 2021 online seçkisi filmleri ve gösterim takvimi ise şöyle…
İKSV MART SEÇKİSİ FİLMLERİ
Ter / Sweat / Magnus von Horn / Polonya, İsveç ( 5 Mart Cuma 21.00 – 10 Mart Çarşamba 21)
Takımada / Archipelago / Joanna Hogg / İngiltere (6 Mart Cumartesi 21.00 – 11 Mart Perşembe 21.01)
Kaçan Kadın / Domangchin yeoja / The woman who ran / Hong Sang-soo / Güney Kore (7 Mart Pazar 21.00 – 12 Mart Cuma 21.01)
Günler / Rizi / Days/ Tsai Ming-liang / Tayvan (12 Mart Cuma 21.00 – 17 Mart Çarşamba 21.01)
Uzaydan Gelen Renk / Color Out of Space / Richard Stanley / ABD, Malezya, Portekiz (13 Mart Cumartesi 21.00 – 18 Mart Perşembe 21.01)
Kestirme Yol / Meek’s Cutoff / Kelly Reichardt / ABD (14 Mart Pazar 21.00 – 19 Mart Cuma 21.01)
Güzel Poz / Good Posture / Dolly Wells / ABD (19 Mart Cuma 21.00 – 24 Mart Çarşamba 21.01)
Kiracı / Sublet / Eytan Fox / İsrail, ABD (20 Mart Cumartesi 21.00 – 25 Mart Perşembe)
İnançlı Atlayış: Friedkin Şeytan’ı Anlatıyor / Leap of Faith: William Friedkin on The Exorcist / Alexandre O. Philippe / ABD ( 21 Mart Pazar 21.00 – 26 Mart Cuma 21.01)
Salinger Yılım / My Salinger Year / Philippe Falardeau / Kanada, İrlanda (26 Mart Cuma 21.00 – 31 Mart Çarşamba 21.01)
Bacaklarının Arasındaki Şeytan / El Diablo entre las Piernas / Devil Between the Legs / Arturo Ripstein / Meksika (27 Mart Cumartesi 21.00 – 1 Nisan Perşembe 21.01)
Bir Bürokratın Ölümü / La muerte de un burócrata / Death of A Bureaucrat / Tomás Gutiérrez Alea / Küba (28 Mart Pazar 21.00 – 2 Nisan Cuma 21.01)


‘Burası Afrika mı’ diyenler çok şaşıracak: Demokraside 20 Afrika ülkesinin gerisindeyiz



Lebalep kongreleri görmeyen devlet vatandaşa da esnafa da acımıyor



AKP 28 Şubat’ın mağduru mu, mahsulü mü?
Popular
-
Gündem2 gün önce
Özlem Zengin’e hakaret yetmedi yalana sarıldı: Kadınlar Pembe Oda’yı kullanarak hamile kalıyor
-
Dünya2 gün önce
15 Temmuz’un diğer yüzünü anlatan ‘Kader’ ödüle doymuyor
-
Medya2 gün önce
MİT’in anlatıldığı dizinin fragmanında siyah Trasporter ile insan kaçırma sahnesi kullanıldı
-
Gündem2 gün önce
Kılıçdaroğlu’dan hibe aşı tartışmasına 17-25 Aralık göndermesi: Bu sefer akıllanmışlar
-
Politika2 gün önce
MHP’den Perinçek’e: Çay içmemiz bile mümkün değil
-
Gündem2 gün önce
Yoksulluk intiharları 2 yılda yüzde 38 arttı
-
Gündem2 gün önce
Karadeniz doğalgazıyla indirim başka bahara kaldı
-
Kültür1 gün önce
Ümit Nağmeleri, ‘Benim Meselem’ parçasını günümüze uyarladı